Kuzey Makedonya’da faaliyet gösteren Uluslararası Balkan Üniversitesi (IBU) bünyesinde çalışmalarda bulunacak olan Balkan Araştırmaları Merkezinin açılışı gerçekleştirdi.
IBU’nun başkent Üsküp’teki kampüsünde düzenlenen etkinliğe Türkiye’nin Üsküp Büyükelçisi Fatih Ulusoy, Azerbaycan’ın Belgrad’taki mukim Üsküp Büyükelçisi Kamil Khasiyev, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Kuzey Makedonya temsilcisi Gabriel Gualano de Godoy, Kuzey Makedonya Kültür Bakan Yardımcısı Onur Ali, ülkedeki Türk kurum ve kuruluşlarının temsilcileriyle akademisyen ve öğrenciler katıldı.
Balkan Araştırma Merkezinin açılışı kapsamında “Ukrayna ve Gazze çatışmalarının küresel etkileri ve Kafkasya’daki jeopolitik bağlam: Siyasi, sosyal ve ekonomik çıkarımlar” konulu panel de düzenlendi.
Büyükelçi Ulusoy, yaptığı açıklamada, merkezin açılmasını önemsediklerini ve desteklediklerini ifade ederek, çalışmalarında başarılar diledi.
Açılış kapsamında düzenlenen panelde Gazze, Filistin, Ukrayna, Azerbaycan- Ermenistan, göç ve sığınmacılar konusu gibi önemli konuların işlendiğini aktaran Ulusoy, şunları kaydetti:
“Biz özetle Türkiye’nin Gazze meselesine bakışını anlattık. Son olarak Şam’daki İran büyükelçiliğine yapılan saldırı, İsrail’in yaptığı bu saldırının uluslararası hukuka aykırı olduğunu, sonrasında İran’ın verdiği cevap nedeniyle konunun Gazze’den dağıtılmaması gerektiğini, bizim Gazze’ye odaklanmamız ve bir an evvel çözüm için çalışmamız gerektiğini, Türkiye’nin bu konuda yaptığı çabaları, diplomasiyi vurgulamaya çalıştık. Filistin’e bizim yaptığımız yardımları anlattık. Son olarak dün akşam çıkan gemiyle beraber 9’uncu yardım gemisi, 13 askeri kargo uçağıyla birlikte yaptığımız yardımları izah ettik.”
Panelde uluslararası hukuka uyulması gerektiğini anlattıklarını aktaran Ulusoy, Azerbaycan-Ermenistan konusunda da Türkiye olarak iki ülke arasında bir an evvel kalıcı anlaşmanın sağlanmasını desteklediklerini söyledi.
Azerbaycan’ın topraklarının 30 yıldır Ermenistan işgalinde olduğuna işaret eden Ulusoy, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının (AGİT) Minsk Grubu’nun gerekli çözümü sağlayamadığını, konunun Azerbaycan’ın kendi çabalarıyla nihayete erdirildiğini hatırlattı.
Panelin konuları arasında Ukrayna meselesi de olduğunu aktaran Ulusoy, Türkiye’nin BM ile sağladığı Tahıl Anlaşması’na değindiklerini kaydetti.
Türkiye’nin dış politikasının her zaman barış ve istikrarı önemsediğini vurgulayan Ulusoy, “Bu her bölge için geçerli olduğu gibi Balkanlar için de geçerli. Balkanlar’ın istikrarını, barışını biz kendi ülkemizin barışı ve istikrarından farklı görmüyoruz. Bu konuda Türkiye her zaman hem tarihte hem yakın dönemlerde de üzerine düşen ne varsa yapmıştır, bundan sonra da hiç çekinmeden yapacaktır.” ifadelerini kullandı.
“Azerbaycan’ın dış politikasının önceliklerinden biri Balkan ülkeleriyle dostane ilişkiler geliştirmektir”
Khasiyev de dünyadaki ve bölgedeki karmaşık jeopolitik durum göz önünde bulundurulduğunda, Balkan Araştırma Merkezinin zamanında yapılmış bir girişim olduğunu, herkesin düşünce kuruluşlarının ve akademi dünyasının katkısına, bir süredir karşılaştıkları çok karmaşık sorunların üstesinden gelmek için yeni fikirlere ihtiyaçları olduğunu söyledi.
Azerbaycan’ın Balkan bölgesindeki ülkelerle işbirliğine büyük önem verdiğine işaret eden Khasiyev, “Azerbaycan’ın dış politikasının önceliklerinden biri de bu bölgedeki ülkelerle dostane ilişkiler geliştirmektir. Güney Kafkasya çok karmaşık bir bölge ancak aynı zamanda pek çok konuya etkisi açısından jeostratejik açıdan da çok önemli bir bölge. Tarihsel olarak her zaman bazı güçlerin belirli bir rekabet alanı olmuştur. Şu ana kadar bu bölgede bazı karmaşık sorunlara tanık olduk.” değerlendirmesinde bulundu.
Godoy da BMMYK olarak böyle bir etkinliğe katılmaktan duydukları memnuniyeti dile getirerek, aralarında çatışma ve savaştan kaçan mültecilerin de bulunduğu küresel zorlukların nasıl çözüleceğine dair farklı bakış açıları için, özellikle akademiden daha fazla muhataba ihtiyaçları olduğunu vurguladı.
Mültecilerin ve zorla yerinden edilen kişilerin sayısına vurgu yapan Godoy, “Dünya çapında 114 milyondan fazla (mülteci ve zorla yerinden edilen kişi) var. Bu, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en büyük insani kriz. Bu nedenle, savaş ve çatışmadan kaçan insanlara çözüm bulmak amacıyla ittifaklar kurabilmemiz için uluslararası toplumun, üye devletlerin yanı sıra özel sektörün, sivil toplum kuruluşlarının ve akademi dünyasının da gücüne ve kararlılığına ihtiyacımız var.” dedi.
IBU Rektörü Prof. Dr. Lütfi Sunar da Balkan Araştırmaları Merkezinin yeni jenerasyon araştırma merkezi olarak faaliyet göstereceğine dikkati çekerek, “Dünyanın her yerinden birçok kurum ve kişiyle yakın ilişkimiz, bağlantımız ve işbirliklerimiz olacak. Üniversitemizde sadece kendi bünyemizde organize olup araştırma yapmayacağız, bunu küresel düzeyde yapacağız.” şeklinde konuştu.
IBU Rektör Yardımcısı ve Balkan Araştırmaları Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mevludin İbishi ise merkezin hedeflerine işaret ederek, “Amacımız, akademik kuruluşların üst düzey akademik gelişimlerine ve kamu kuruluşlarının yanı sıra diğer paydaşların bilgiye dayalı kararlar almasına ve etkili politikalar oluşturmasına yardımcı olmak amacıyla objektif, iyi araştırılmış analizler sağlamaktır.” dedi.