Kayseri’de Hasibe Soykuk’un (51), keserle öldürülmesi davasında ağırlaştırılmış müebbet ile yargılanan komşusu İsmail Kocatürk (45), ilk duruşmada, savunma yaptı. Bu sırada kadının eşi Seyit Ahmet Soykuk, sanığa, “Benim eşime rahmetli deme lan. Hem öldürüp hem rahmetli diyorsun” diyerek tepki gösterdi. Kadının oğulları da sanığa saldırmak isteyince taraflar salondan çıkarıldı. Çıkan arbede sırasında mahkeme koltukları ile arşiv kapısı zarar gördü.
Olay, geçen yıl 13 Kasım’da saat 21.00 sıralarında Melikgazi ilçesi Gesi Güney Mahallesi Yüksel Çavuşoğlu Caddesi’ndeki 2 katlı evde meydana geldi. Seyit Ahmet Soykuk, hayvanlarını otlattıktan sonra eve geldiğinde eşi Hasibe Soykuk’u kanlar içinde yerde yatarken buldu. İhbarla eve jandarma ve sağlık ekipleri geldi. Hasibe Soykuk’un başına sert bir cisim ile vurularak öldürüldüğü belirlendi. İl Jandarma Komutanlığı ekipleri ve Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT), şüpheli olarak kadının eşi Seyit Ahmet Soykuk ile komşuları İsmail Kocatürk’ü gözaltına aldı. Soykuk ifadesi sonrası serbest bırakılırken, İsmail Kocatürk cinayeti kadının oğlu B.B.S.’nin işlediğini öne sürüp, “B.B.S.’nin elinde keser vardı, birbirimizi itekledik. B.B.S., bana ‘Kimseye bir şey söyleme, aileni de çocuklarını da öldürürüm’ dedi. Korkuyla evime gittim. Kan lekelerini yıkadım” diyerek ifade verdi. Bu ifade sonrası kadının oğulları S.S. ve B.B.S. de gözaltına alındı. Ancak kadının çocuklarının olay günü başka yerde olduğunun belirlenmesi üzerine S.S. ve B.B.S., serbest bırakıldı.
CİNAYETİ CEZAEVİNDE İTİRAF ETTİ
115 saatlik güvenlik kamerası görüntüsü inceleyen JASAT ekipleri, Kocatürk’ün evinin bulunduğu yerde kan izleri de tespit etti. İncelemede, evde de kan izleri bulundu. İlk ifadesinde, “Söz konusu malzemeleri de boş bir alana götürüp, attım” diyen Kocatürk’ün poşet ile malzeme taşıdığı görüntülerle de ortaya çıktı. Jandarma ekiplerince keşif yapılan bölgede keser, kanlı elbise ve ayakkabılar bulundu. ‘Hırsızlık’ ve ‘dolandırıcılık’ suçlarından 9 kaydı olup, ilk ifadesinde cinayeti işlemediğini savunan İsmail Kocatürk, cezaevinde dilekçe yazıp, Hasibe Soykuk’u öldürdüğünü itiraf etti. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nca iddianame düzenlendi. İddianamede, sanık Kocatürk hakkında ‘bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak veya yakalanmamak amacıyla kadına karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
DAVA GERGİN BAŞLADI
Kayseri 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında tutuklu sanık Kocatürk ile ölen Soykuk’un eşi Seyit Ahmet, oğulları M.S., S.S. ve B.B.S. hazır bulundu. Duruşma nedeniyle polis ekipleri, geniş güvenlik önlemleri aldı. Kocatürk savunmasına başladıktan kısa süre sonra Seyit Ahmet Soykuk sanığa, “Benim eşime rahmetli deme lan. Hem öldürüp hem rahmetli diyorsun” diyerek tepki gösterdi. Oğullarının da sanığa saldırmak istemesi üzerine hem sanık hem de taraf yakınları salondan dışarı çıkarıldı. Kadının oğulları da sanığa saldırmak isteyince taraflar salondan çıkarıldı. Çıkan arbede sırasında mahkeme koltukları ile arşiv kapısı zarar gördü.
TANIK: SELAM VERMEDİ
Gerginlik sonrası devam eden duruşmada savunma yapan Kocatürk, Ahmet Seyit Soykuk’un çalıştığını belirterek, “1 günlük paramı aldım ama 3 günlük yevmiyemi vermedikleri için 1500 TL olan alacağımı istedim. Hasibe abla da ‘Paran kalmaz, paraları yok olunca verirler’ dedi. Ben de ‘Abla ihtiyacım var. Yanlış anlama alkole ve esrara paraları oluyor da benim 3 kuruşumu mu bulamıyorlar’ dedim. O da bana ‘Sen benim evlatlarımı takip edene kadar, süslenip püslenip evden çıkan eşini takip et’ dedi. Kapının orada itekleştik. Yüzüme tükürerek, ‘Eşini satıyorsun’ diyerek hakaret etti. Ben de koltukta gördüğüm keser sapı ile korkutmak amacıyla vurdum. Yere düştü, amacım öldürmek değildi. Ardından kaçtım. Üzerime kan sıçramıştı. Kıyafetlerimi değişip, lavaboda ellerimi ve keseri yıkadım. Market poşetine kıyafetlerimi, keseri ve ayakkabıyı koyup, ardından da halk otobüsüne binip boş bir alana belli aralıklarla attım. Tekrar vicdan azabı çektiğim için de cezaevinden olayın aslını anlatan bir dilekçe yazdım. Namusuma ve bana hakaret ettiği için korkutmak amacıyla keser sapı ile vurmak istedim. Ama kafasına denk geldi” dedi. Olay yerinde oturan ve tanık olarak dinlenen Ş.K. ise “Elinde poşetle hızlı bir şekilde aşağı doğru gidiyordu. Herkes olay yerindeydi ama bu tam tersi yöne gidiyordu. Telaşlıydı. Yanımdan geçti ama bana hiç bakmadı, selam vermedi” diye konuştu. Mahkeme heyeti, salondan çıkarılan kişilerin de ifadelerinin alınması için duruşmayı erteledi.
‘107 GÜNDÜR FOTOĞRAFINA SARILMADAN UYUYAMIYORUM’
Duruşma sonrası DHA’ya konuşan Seyit Ahmet Soykuk, “Komşumuz denen cani tarafından eşim kafasına 5 kez keserle vurularak katledildi. Derdi, eşimin bileziklerini çalmaktı. Bu aileye eşim 3 ay yardım etti, ekmek verdi. Benim 300 tane koyunum vardı. 1500 TL çerez parası. Bizim kültürümüzde para kadından istenmez, erkekten istenir. Madem borcumuz vardı da neden yanıma gelmedi? 107 gündür bu fotoğrafa sarılmadan uyuyamıyorum. Artık gözlerimden kan geliyor. Eşini seven böyle bir adama bir de ‘katil’ dediler” dedi.