Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin yılın ilk yarısına yönelik bilanço dönemi yarın sona eriyor.
Şimdiye kadar bilançolarını açıklayan ve enflasyon muhasebesi uygulamasına tabi olan 282 şirketten 137’si zarar açıkladı. Üstelik bu şirketler içinde Türkiye’nin lokomotif şirketleri yer alıyor. Geçen sene zarar açıklayan şirketlerin oranı yüzde 36 iken bu sene oran yüzde 48,58 oldu.
Borsada 21 Temmuz’da başlayan ikinci çeyrek bilanço dönemi olmayan şirketler ve bankalar için 11 Ağustos’ta biterken, konsolide olan şirketler ve bankalar için 19 Ağustos’ta süre tamamlanacak. Şimdiye kadar 312 şirket finansal sonuçlarını açıkladı.
Bu şirketlerden 282 tanesi ise enflasyon muhasebesi uygulamasına tabi ve buna göre sonuçlarını açıklıyor. 30 şirket ise bankalar ve finans kurumları bu kurumlar enflasyon muhasebesi uygulamadan finansal sonuçlarını yayımlıyor.
EN BÜYÜK ZARAR ZORLU’DA
Ekonomim’den Şebnem Turhan’ın derlediği habere göre açıklanan bilançolarda en yüksek zarar 8 milyar 354 milyon 703 bin lira ile Zorlu Enerji’ye ait.
Arçelik 4 milyar lirayı aşan zararıyla ikinci sırayı alırken, 3.3 milyar lirayı geçen zararıyla Petkim üçüncü sıradan zarar açıkladı. Perakende ticarette Carefour 3.23 milyar lira zararla dördüncü, Vestel Beyaz Eşya 2.86 milyar lira zarar açıkladı ve beşinci sırada yer aldı.Teknosa 980.6 milyon lira zarar ile 13’üncü oldu.
Çan2 Termik, Ak Enerji, Enerjisa, İzdemir Enerji, Cates Elektrik de zarar listesinde yer aldı.
EN KARLILAR
En yüksek kar açıklayan şirket Türk Hava Yolları (THY) oldu. THY 25 milyar lirayı aşan bir kar elde etti. Tera Yatırım Menkul Değerleri ise 18.5 milyar lirayı geçen karıyla ikinci sırada yer aldı. Türk Telekom, TÜPRAŞ, Türkcell, Aselsan, Coca Cola İçecek, İsdemir, Oyak Çimento en çok kar eden şirketlerden oldu.
Yaşanan tabloda 19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının gözaltına alınıp tutuklanmasıyla ortaya çıkan finansal kriz etkili oldu.
19 Mart sonrası alınan para politikasını sıkılaştırma tedbiri ile faiz yükseldi. 2024’ün sonunda ancak yakalanan indirim döngüsü 19 Mart’la birlikte bozuldu. 24 Temmuz kararı ile indirime yeniden dönülebildi.
Haziran 2023’ten beri uygulanan sıkı para politikasında başlayan faiz indirimi süreci ile şirketler ve piyasa daha iyi bir 2025 beklentisi içindeydi. Ancak 19 Mart sonrası önlemlerin de etkisiyle yavaşlayan iç talep, küresel çapta tarife savaşlarının yarattığı belirsizlik ve jeopolitik gerilimler de dış talebi etkiledi. Bu durum şirketleri olumsuz etkilerken enflasyon muhasebesi uygulamasının sürmesi de finansal sonuçlarda etkili oldu.