Madımak davasında zamanaşımı kararının gerekçesi açıklandı: Katliama ‘olay’ nitelendirmesi

Sivas Madımak katliamı davasının zamanaşımı gerekçesinde, o tarihte “insanlığa karşı suç” tanımı olmadığı belirtildi.

2 Temmuz 1993’te 2’si otel çalışanı 33’ü aydın toplam 35 kişinin katledilmesine ilişkin firari sanıklar Murat Sonkur, Murat Karataş ve Eren Ceylan açısından devam eden ve katliama ilişkin son dava olarak bilinen dava, 14 Eylül’de Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde karara bağlandı. Duruşma savcısının, 30 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, firariler hakkında kaçak kararı verilmesinin zamanaşımını durdurmadığı açıklayan mahkeme heyeti, davanın zamanaşımından düşmesine karar verdi.

“Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise failin lehine olan kanun uygulanır” hükmü anımsatılan gerekçede, 30 yıllık zamanaşımı süresinin 2 Temmuz 2023 itibarıyla dolduğu belirtildi. 

‘GEÇİŞTİRİLEMEZ’

Cumhuriyet’e konuşan mağdur avukatlarından Hüsniye Şimşek, gerekçede rahatsız oldukları birçok nokta bulunduğunu söyledi. Mahkemenin, kendince neden “insanlığa karşı suç”un dikkate alınmadığı yönünde bir gerekçe oluşturduğunu söyleyen Şimşek, “Kabul edilebilir bir gerekçe değil. İnsanlığa karşı suçlar, uluslarası sözleşmelerle ve yasalarla düzenlendi. Türkiye, bu uluslararası sözleşmelere taraf bir ülke” dedi. 

Gerekçede, Madımak katliamı için “olay” nitelendirilmesi yapıldığına işaret eden Şimşek, “Madımak Katliamı, ‘olay’ diye geçiştirilemez. Bu katliam, anayasal düzeni değiştirmeye yönelik, belli bir inanca karşı işlenmiş bir katliamdır. ‘Olay’ sözcüğünden çok rahatsızlık duyuyoruz” diye konuştu. 

Avukat Şenal Sarıhan ise “Katliamın, insanlığa karşı suç olduğu son derece açık. 

Herhangi bir biçimde zamanaşımı uygulanması mümkün değil. Gerekçedeki savların hukuki olmadığı inancındayız. İnsanlığa karşı işlenmiş suçların takibi konusu, yargının konusudur” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir